OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü: Türkiye'den öğrenilecek çok şey var

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher, "Türkiye'nin örneklerinden öğrenilecek çok şey var" dedi.

OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü: Türkiye'den öğrenilecek çok şey var

Mili Eğitim Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Özer, 7-8 Aralık'ta Paris'te düzenlenecek OECD Eğitim Politikaları Komitesi (EDPC) Bakanlar Toplantısı'nın hazırlık çalışmaları kapsamında, OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher, OECD Politika Tavsiye ve Uygulama Bölümü Başkanı Paulo Santiago ve toplantının moderatörü Hekia Parata ile çevrim içi toplantı gerçekleştirdi.

Son 20 yılda okul öncesinden yükseköğretime eğitimin tüm kademelerinde beşeri sermayenin niteliğinin artırılması ve kitleselleşme evresinin tamamlanması için çok önemli yatırımların yapıldığını belirten Özer, derslik, öğretmen ve okullaşma oranlarına ilişkin bilgi verdi.

Özer, 20 yıllık dönemin aynı zamanda eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaların ve başörtüsü yasağı, katsayı uygulaması gibi eğitime erişimi kısıtlayan çok sayıda mekanizmanın ortadan kaldırıldığı bir dönem olduğuna işaret etti.

- "Tüm çocukların kaliteli eğitime erişimi için adımlar atıldı"

 

Bakan Özer, birinci ve en önemli konunun, eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi olduğunu anlattı.

Tüm çocukların kaliteli eğitime erişebilir olmasının sağlanması için adımlar atıldığını dile getiren Özer, çocukların akademik ve bilişsel olmayan becerilerinin güçlendiği kademe olan okul öncesi eğitim alanına ağırlık verdiklerini, göreve geldiği zaman tüm Türkiye'de bağımsız anaokulu sayısının 2 bin 782, okullaşma oranlarının 3 yaşta yüzde 14, 4 yaşta yüzde 35 ve 5 yaşta yüzde 78 olduğunu söyledi.

İlkokul, ortaokul, lise ve yükseköğretimde elde edilen kazanımları okul öncesi ile tamamlamak için yola çıktıklarını anlatan Özer, şöyle devam etti:

"Mevcut 2 bin 782 anaokulu varken, buna ilave olarak bir yıl içinde 3 bin yeni anaokulu açmayı hedef olarak koyduk ve bütçemizi buna göre ayarladık. Gelinen noktada, 10 ay gibi kısa sürede 1700 anaokulunu hizmete açmanın mutluluğunu taşıyoruz. 2022 yılının sonuna kadar 3 bin değil yaklaşık 4 bin yeni anaokulunu inşallah hizmete açmış olacağız. Böylece yüzde 78 olan 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 93'e çıkarabildik. Hedefimiz, 2-3 ay sonra yüzde 100'e çıkarabilmenin fiziki altyapısını tamamlayabilmek."

- "Son 30-40 yılın öğretmen başına düşen maksimum ders saati seviyesine ulaşabildik"

 

Bakan Özer, ikinci kritik konunun eğitim sisteminin ana unsuru olan öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerinin güçlendirilmesi olduğunun altını çizdi.

Öğretmenlerin isteklerine uygun programlar oluşturmak için okul temelli mesleki gelişim eğitimlerinin düzenlediğini hatırlatan Özer, bu bağlamdaki bütçeyi bir önceki yıla göre 35 kat artırdıklarını, bu sayede öğretmenlerin taleplerinin karşılandığını ifade etti.

Eğitim konusunda zaman ve mekan sınırını ortadan kaldıran Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) adlı dijital platformun da sağladığı kapasiteyle bir yıl içinde çok önemli mesafe alındığını vurgulayan Özer, "2020 yılında Türkiye'de öğretmen başına düşen eğitim saati ortalama 44 iken, 2021 yılında bu 94 saate çıktı. 2022 yılında 9 aylık süre içinde 192 saate çıktı. Son 30-40 yılın öğretmen başına düşen maksimum ders saati seviyesine ulaşabildik." diye konuştu.

Özer, kasımda yapılacak değerlendirme sonucunda, eğitim sisteminde yeni uzman öğretmenler ve başöğretmenlerle ilerlemeye devam edeceklerini söyledi.

Meslek liselerinde mevcut yapıyı iyileştirmek için sektör temsilcilerini eğitim süreçlerinin tamamına dahil ettiklerini anlatan Özer, sektör temsilcileri süreçlerin içerisine katıldığı zaman mesleki eğitimin kalitesinin inanılmaz derecede arttığını ve akademik olarak başarılı öğrencilerin de mesleki liselerine yoğun bir talepte bulunduğunu gördüklerini dile getirdi.

 

Özer, bir başka kritik hamle olarak, 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapılan değişiklik öncesi 159 bin olan çırak, kalfa sayısının 10 ay geçmeden 800 bin 59'a ulaştığını ifade etti.

Özer, 7-8 Aralık'ta Paris'te düzenlenecek OECD Eğitim Politikaları Komitesi (EDPC) Bakanlar Toplantısı'na ilişkin, "Son bir yıldaki performansa bakıldığında gerçekten kısa sürede çok önemli mesafeler alındığını ve bundan sonra da Türkiye'den eğitimle ilgili çok güzel başarı hikayelerinin ortaya çıkacağına inanıyorum. 7-8 Aralık'ta Paris'te düzenlenecek Eğitim Bakanları Zirvesi'nde bunların detaylandırılarak anlatılmasının da ciddi bir fırsat olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı.

- "Sizin örneklerinizden öğrenecek çok şeyimiz var"

OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher de Türkiye'yi her zaman önemli bir emsal olarak gördüklerini belirterek, "Eğitime erişimden tutun da hakkaniyet ve eğitimin niteliğine kadar gerçekten çok başarılar elde ettiniz. Birçok farklı alanda ve OECD ülkeleri arasında bu saydığınız 3 alanda aynı anda katma değer getirebilen ve ilerleme kaydedebilen ülke sayısı yok denecek kadar azdır diye düşünüyorum." dedi.

Schleicher, "Sayın Bakan, mesela 'Maliye Bakanınızı bu söylediğiniz başarılara imza atarken nasıl ikna ettiniz? Bu başarılara imza atarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu ve bunların üstesinden nasıl geldiniz?' gibi konulara değinirseniz diğer Eğitim Bakanları için çok büyük fayda sağlayacaksınızdır. Dört gözle bekliyoruz. Toplantıya sizin çok büyük bir katma değer getireceğinize inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Toplantıya, OECD Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Kerem Alkin, OECD Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği Müsteşarı Şule Gürel, Bakan Yardımcıları Petek Aşkar ve Sadri Şensoy ile Avrupa Birliği ve Dış ilişkiler Genel Müdürü Hasan Ünsal da katıldı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER